Sosyal medyanın ve tüm dünyanın sosyal etkisi Türkiye'deki siyasi liderlerin gündeminden düşmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Şubat'ta düzenlediği törende yaptığı açılış konuşmasında "Gençlerimiz arasında sosyal medyanın dili geçerli bir yazı diline dönüşüyor" dedi. vurguladı. Erdoğan'ın konuşması, Binali Yıldırım'ın 2017'deki konuşmasıyla aynı metne sahipti.
Salgının etkisiyle sosyal medyada her zamankinden daha fazla vakit geçirdiğimiz bir dönemdeyiz ve bu nedenle hem kişisel hayatımıza hem de sosyal dinamiklerimize etkisi daha çok tartışma konusu oluyor. Bu tartışmaların önemli bir çıkış noktası, sosyal medyanın Türkçe'de yolsuzluğa neden olduğu gerçeği etrafında dönüyor. Sosyal bilimciler, yıllardır sosyal medyada kullanılan dilin Türkçe'ye etkisini araştırmakta ve bu konudaki bilimsel literatürü genişletmektedir. Diğer bir deyişle, dildeki yolsuzluğun sonuçları aslında sadece bireyler veya kurumlar tarafından değil, bilimsel araştırmalarla da ortaya konan bir gerçektir. Bu nedenle siyasetçiler zaman zaman sosyal medyanın bu etkisini tartışmakta ve konuyu gündeme getirmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Şubat'ta sosyal medyanın Türkçe'ye etkisini gündeme getirdi:
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Yunus Yılı etkinliğinin açılış konuşmasında Erdoğan, "Sosyal medya dili yeterli bir yazı diline, gençlerimiz arasında bir iletişim diline dönüşüyor" dedi. Sözleriyle başladı ve sosyal medyadaki yozlaşma ile dili bozan yabancı kelimelerin hayatımıza kolayca girdiğini belirtti. Aynı konuşmayı 2017 yılında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım da yaptı:
O sırada Binali Yıldırım, “Anlamsız kısaltmalar, aralarına serpiştirilen yabancı kelimeler, bozuk cümleler, saçma ifadeler gün geçtikçe sıradanlaşıyor. Dilimizi kısırlaştıran, nesiller arası iletişimi bozan, Türkçeden çok kuş dilini andıran bu çürümeyi 'durdurmalıyız'. "Sözleriyle devam etti.
Her iki konuşmasında da metin ve ana fikir aynı. Son 5 yıldır siyasi liderlerin Türkçe'ye yaptığı önemli vurgu devam ediyor. Ancak bu konuşmanın gündeme gelme sebebi. Konuşma metinlerini hazırlayan danışmanların 5 yıl sonra aynı metni kullandığı ortaya çıktı.
Her iki konuşmayı da karşılaştırmalı olarak aşağıdaki videoda görebilirsiniz: