Aslı Baş davası, Türkiye gündemini uzun süre meşgul etmiş ve kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Ancak davanın seyrinde ortaya çıkan medya manipülasyonu iddiaları ve gazetecilik skandalları, olayın boyutunu daha da derinleştirdi. Mahkeme tutanaklarına yansıyan detaylar, turizmci Ahmet Bayer'in medyayı yönlendirme çabalarını ve bazı gazetecilerle olan ilişkisini gözler önüne seriyor.

Servetiyle Medyayı Dizayn Etme Çabası

Yargıtay'ın bozma kararının ardından Ahmet Bayer ve oğulları, Aslı Baş'ı öldürmek suçundan yeniden yargılanacaklar. Bayer'in, oğullarının tutuklanmasının ardından servetini kullanarak medyayı etkilemeye çalıştığı iddiaları, davanın en çok tartışılan konularından biri oldu. Jandarma tarafından yapılan teknik takiplerde, birçok gazetecinin isminin geçtiği ve Bayer'in özellikle Posta Gazetesi ve FOX TV'nin yayınlarından rahatsız olduğu belirlendi. Bu rahatsızlık üzerine basın danışmanıyla yaptığı görüşmelerde, medyayı nasıl dizayn ettikleri gün yüzüne çıktı.

Bayer'in basın danışmanı, İhlas Haber Ajansı'nın (İHA) kendilerine "Bize abone olun, istediğiniz haberi servis yapalım" teklifinde bulunduğunu belirtiyor. Bu durum, medyanın bazı kesimlerinin haberleri manipüle etme potansiyelini açıkça ortaya koyuyor. Ayrıca, Bayer'in Posta Gazetesi'nden istediği etkiyi alamayınca, Ayşe Arman'ı devreye soktuğu ve onun aracılığıyla DHA muhabiri Yaşar Anter'i etkilemeye çalıştığı iddiaları da dikkat çekiyor.

Ayşe Arman Röportajı ve Ardındaki İddialar

Ahmet Bayer'in, Ayşe Arman'a verdiği röportajda Aslı Baş'ın psikolojik sorunları olduğunu iddia etmesi ve avukatıyla yaptığı konuşmalarda bu röportajın kendileri için olumlu bir etki yaratacağını belirtmesi, röportajın tarafsızlığına gölge düşürüyor. Hatta, Arman'ın Bayer'e hakimlerin nelere gıcık olduğunu anlatması ve mahkemelere baskı yapıldığı izlenimi yaratılmaması gerektiği konusunda uyarılarda bulunması, davanın seyrini etkileme çabası olarak yorumlanıyor.

• Ayşe Arman'ın röportajı öncesinde Ahmet Bayer ile yaptığı konuşmaların kayıtları dosyada yer alıyor.
• Bu kayıtlarda, davanın gidişatı hakkında bilgi alışverişinde bulundukları ve röportajın içeriğini tartıştıkları görülüyor.
• Arman'ın, Bayer'e hakimlerin neye gıcık olduğunu anlatması ve dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarılarda bulunması dikkat çekici.

Sonuç

Aslı Baş davası, sadece bir cinayet davası olmanın ötesinde, medyanın gücünü ve manipülasyon potansiyelini gözler önüne seren bir örnek teşkil ediyor. Davanın seyrinde ortaya çıkan iddialar, gazetecilik etiği ve medyanın sorumluluğu konularında önemli soruları gündeme getiriyor. Bu tür olaylar, medyanın bağımsızlığının ve tarafsızlığının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Umuyoruz ki, bu dava sürecinde tüm gerçekler ortaya çıkar ve adalet yerini bulur. Bu tür olayların tekrar yaşanmaması için medyanın daha şeffaf ve etik ilkelerle hareket etmesi büyük önem taşıyor.