Tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun avukatları, bazı haber kanallarının yayınlarının 6112 sayılı Kanun'a aykırı olduğu gerekçesiyle RTÜK'e başvurdu. Başvuruda, 9 kanal hakkında yaptırım talep edildi. Bu gelişme, siyasi arenada ve medya dünyasında büyük yankı uyandırdı.
Başvurunun Gerekçesi Ne?
İmamoğlu'nun avukatları Kemal Polat ve Berat Kaya tarafından yapılan başvuruda, bazı televizyon kanallarının haber ve açık oturum programlarında, Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere, soruşturmada adı geçen belediye personeli ve İBB'nin hedef alındığı belirtildi. Avukatlar, bu yayınların "masumiyet karinesi" ilkesini ihlal ettiğini ve 6112 sayılı Kanun'a aykırı olduğunu savundu.
Başvuruda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine ve Anayasa'ya atıfta bulunularak, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği vurgulandı. Avukatlar, RTÜK'ün bu konuda gerekli incelemeyi yapmasını ve yaptırım uygulamasını talep etti.
6112 sayılı Kanun'un ilgili maddesi şöyle diyor: "Suçlu olduğu yargı kararı ile kesinleşmedikçe hiç kimse suçlu ilan edilemez veya suçluymuş gibi gösterilemez; yargıya intikal eden konularda yargılama süresince, haber niteliği dışında yargılama sürecini ve tarafsızlığını etkiler nitelikte olamaz."
Hangi Kanallar Hedefte?
İmamoğlu'nun avukatlarının başvurusunda, yayın ilkelerine aykırı ifadelerin yer aldığı belirtilen kanallar şunlar:
- Akit TV
- Haber Global
- A Haber
- TV 100
- Habertürk
- TGRT Haber
- CNN TÜRK
- TRT Haber
- Kanal 7
RTÜK'ün bu başvuru üzerine nasıl bir karar vereceği merakla bekleniyor. Bu karar, Türkiye'deki medya özgürlüğü ve siyasi tartışmalar açısından önemli bir dönüm noktası olabilir.
RTÜK'ün Yetkileri ve Sorumlulukları
RTÜK, Türkiye'deki radyo ve televizyon yayınlarını denetlemek ve düzenlemekle görevli bir kurumdur. 6112 sayılı Kanun'a göre, RTÜK'ün yayın ilkelerine aykırı yayın yapan kanallara uyarı, para cezası ve yayın durdurma gibi yaptırımlar uygulama yetkisi bulunmaktadır. RTÜK'ün kararları, Türkiye'deki medya ortamını doğrudan etkilemektedir.
RTÜK'ün bu tür başvurularda tarafsız ve objektif bir şekilde hareket etmesi, kamuoyunun güvenini sağlaması açısından büyük önem taşımaktadır. Kurumun kararları, hem medya kuruluşlarının yayın politikalarını hem de kamuoyunun haber alma özgürlüğünü etkilemektedir.
Ekrem İmamoğlu'nun avukatlarının RTÜK'e yaptığı bu başvuru, Türkiye'deki siyasi ve hukuki tartışmaları alevlendirecek gibi görünüyor. RTÜK'ün vereceği karar, hem İmamoğlu'nun geleceği hem de Türkiye'deki medya özgürlüğü açısından kritik bir öneme sahip. Bu süreçte, hukukun üstünlüğü ilkesine uygun ve adil bir yargılama yapılması, kamuoyunun en büyük beklentisi.