Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul'daki olası deprem felaketine karşı İstanbulluları kentsel dönüşüme davet eden bir mektup yayınladı. Mektupta, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü'nün koordinasyonunda yürütülecek çalışmaların detayları yer alıyor. Bakan Kurum, deprem sonrası hasar tespit ekiplerinin saha tarama çalışmalarına başladığını da duyurdu.
İstanbul Depremi İçin Alarm Zilleri Çalıyor!
Türkiye, deprem kuşağında yer alan bir ülke olarak, geçmişte birçok yıkıcı deprem yaşamıştır. Özellikle İstanbul, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakınlığı nedeniyle yüksek deprem riski taşıyor. Bilim insanları, İstanbul'da 7'nin üzerinde bir deprem beklendiğini sık sık dile getiriyorlar. Bu nedenle, kentsel dönüşüm çalışmaları büyük önem taşıyor.
Kentsel dönüşüm, mevcut yapı stokunun depreme dayanıklı hale getirilmesi, yaşam kalitesinin artırılması ve çevrenin iyileştirilmesi amacıyla yapılan çalışmaların bütünüdür. Kentsel dönüşüm projeleri, riskli yapıların yıkılarak yerine modern ve güvenli binaların inşa edilmesini içerir. Ayrıca, yeşil alanların artırılması, sosyal donatı alanlarının oluşturulması ve ulaşım imkanlarının iyileştirilmesi de kentsel dönüşümün önemli unsurlarıdır.
Bakan Kurum'dan İstanbullulara Çağrı
Bakan Kurum, İstanbullulara gönderdiği mektupta, kentsel dönüşümün önemine vurgu yaparak şu ifadelere yer verdi:
“İstanbul’umuzun deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bu günlerde, hepimizin sorumluluğu büyük. Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğümüzün koordinasyonunda, İstanbul’umuzu depreme hazırlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Siz değerli İstanbulluların da bu süreçte yanımızda olacağına inanıyorum.”
Bakan Kurum'un bu çağrısı, İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarına yeni bir ivme kazandırabilir. İstanbulluların bu çağrıya kulak vererek, güvenli ve sağlıklı bir yaşam için kentsel dönüşüm projelerine destek vermesi gerekiyor.
- Deprem riskine karşı bilinçlenmek
- Binaların deprem dayanıklılığını kontrol ettirmek
- Kentsel dönüşüm projelerine katılmak
İstanbul'un depreme hazırlanması, sadece devletin değil, tüm İstanbulluların ortak sorumluluğudur. Birlikte hareket ederek, İstanbul'u daha güvenli bir şehir haline getirebiliriz.
