Oktay Saral'dan Enginyurt'a Sert Yanıt: Fırıldak Cemal Şaşırtmadı!
Aktüel

Oktay Saral'dan Enginyurt'a Sert Yanıt: Fırıldak Cemal Şaşırtmadı!


27 June 20255 dk okuma3 görüntülenmeSon güncelleme: 27 June 2025

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral ile CHP Milletvekili Cemal Enginyurt arasında sert bir polemik yaşandı. Saral, Enginyurt'un kendisine yönelik eleştirilerine sosyal medya üzerinden zehir zemberek sözlerle yanıt verdi. Bu tartışma, siyaset gündemine bomba gibi düştü.

Oktay Saral'dan Sert Sözler

Oktay Saral, Cemal Enginyurt'un Halk TV'deki açıklamalarına X üzerinden cevap verdi. Enginyurt'un Fatih Altaylı hakkındaki sözleri ve sonrasında yaşanan tutuklanma olayını hatırlatması üzerine Saral, şu ifadeleri kullandı:

"Ayinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz fırıldak Cemal! Senin gibiler ekran önünde kıvırırken, biz milletin içinde, milletle birlikte dimdik yürüdük. Bizim ne yönümüz şaştı, ne de yöneldiğimiz kıble değişti. Benim kıblem belli: Rabbim Allah, dinim İslam! Şerefimle yaşadım, Allah’a kul oldum, kula kul olmadım."

Saral, sözlerine şöyle devam etti:

"Senin gibi yönsüzlerin, dün başka söylediklerini bugün inkâr edenlerin, çıkarı neredeyse oraya meyledenlerin maskesini bu millet artık görüyor. Biz liderimizi inandığı dava için severiz. Bizim sevgimiz çıkarla değil, imanla beslenir. Biz liderimizi Allah için severiz, milletimiz için destekleriz, vatanımız için arkasında dururuz."

Oktay Saral'ın bu sert yanıtı, sosyal medyada geniş yankı buldu.

Cemal Enginyurt'tan Gecikmeyen Cevap

Oktay Saral'ın açıklamalarına Cemal Enginyurt'un cevabı gecikmedi. Enginyurt da X hesabından Saral'a yönelik eleştirilerini sürdürdü:

"Oktay Saral denilen hamamcılığa soyunan Saray fırıldağı. Su ısıtmaktan başka, Sultanına köle olmaktan gayrı ne işin var? Erdoğan olmasa bir hiçsin. Gün gelecek, sandıkta hesap vereceksiniz. O sözlerini sana misliyle iade ediyorum."

Bu karşılıklı atışmalar, siyasi arenadaki gerginliği bir kez daha gözler önüne serdi.

Tartışmanın Ardından Siyasi Gündem

Oktay Saral ve Cemal Enginyurt arasındaki bu sert tartışma, siyasi gündemi bir hayli meşgul etti. İki siyasetçinin de birbirine yönelik ağır ithamları, kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bu tür polemiklerin, siyasi arenadaki kutuplaşmayı daha da derinleştirdiği düşünülüyor.

Siyasi arenada bu tür tartışmaların yaşanması, demokrasinin bir parçası olarak kabul edilebilir. Ancak, üslubun ve kullanılan ifadelerin seviyesi, kamuoyunun tepkisini çekebilir. Siyasetçilerin, daha yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemeleri, toplumun genel beklentisi olarak öne çıkıyor.

Bu olay, siyasetin sadece bir rekabet alanı değil, aynı zamanda bir sorumluluk taşıdığını da hatırlatıyor. Siyasetçilerin, toplumun farklı kesimlerini temsil etme ve onların sorunlarına çözüm bulma görevini unutmamaları gerekiyor.