İstanbul'da yaşanan korkunç olayda, oyuncu Sevil Akdağ, arkadaşı Elif Kırav'ı 30 bıçak darbesiyle öldürdü. Cinayetin ardından intihar girişiminde bulunan Akdağ'ın ifadesi ise kan dondurdu. Olayın detayları ve Akdağ'ın savunması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı.
Cinayet Gecesi Neler Yaşandı?
Edinilen bilgilere göre, olay Fatih İskenderpaşa Mahallesi'nde meydana geldi. Elif Kırav ve Sevil Akdağ, dışarıda buluştuktan sonra Kırav'ın evine gitti. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. İddiaya göre, Sevil Akdağ, arkadaşı Elif Kırav'ı defalarca bıçakladıktan sonra bileklerini keserek intihar girişiminde bulundu. Olay yerinden kaçan Akdağ, kısa süre sonra polis ekipleri tarafından yakalandı.
Sevil Akdağ'ın emniyetteki ifadesinde, Elif Kırav ile arkadaş olduklarını, gece alkol aldıktan sonra Kırav'ın evine geçtiklerini ve burada kavga ettiklerini söylediği öğrenildi. Akdağ, ifadesinde şunları kaydetti:
"Elif ile aramızda tartışma çıktı. Bana vurdu, boğuştuk ve yere düştük. Elif'in hareketsiz yattığını görünce korkup kaçtım. Aşırı alkol aldığım için bir şey hatırlamıyorum."
Olayın ardından gözaltına alınan Sevil Akdağ, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Komşuların İfadeleri Ortaya Çıktı
Olayla ilgili soruşturma devam ederken, komşuların ifadeleri de dikkat çekti. Bir komşu, olay günü sabah saatlerinde Kırav'ın dairesinden bağrışma sesleri duyduğunu, daha sonra siyah giyimli birinin apartmandan koşarak uzaklaştığını gördüğünü belirtti. Başka bir komşu ise, Kırav'ın annesinin telefonla kendisini arayarak kızına ulaşamadığını söylemesi üzerine daireye çıktığını ve kapının açık olması üzerine içeri girdiğinde Kırav'ı yaralı vaziyette gördüğünü ifade etti.
Olayın Ardından Neler Oldu?
Cinayetin ardından Elif Kırav'ın yakınları büyük üzüntü yaşadı. Olay, sosyal medyada da geniş yankı uyandırırken, birçok kişi Sevil Akdağ'a tepki gösterdi. Polis, olayla ilgili soruşturmayı derinleştirerek, cinayetin ardındaki sır perdesini aralamaya çalışıyor.
Bu tür trajik olaylar, toplumda derin yaralar açmakta ve şiddetin önlenmesi konusunda daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatmaktadır. Sevil Akdağ'ın işlediği bu vahşi cinayet, uzun süre hafızalardan silinmeyecek gibi görünüyor.