CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Filistin politikalarını eleştirdi. Özel, bu eleştiriyi ABD'de gözaltına alınan Rümeysa Öztürk olayına bağlayarak, geçmişte yaşanan Rahip Brunson krizine göndermede bulundu. Bu durum, Türkiye-ABD ilişkileri ve iktidarın dış politikadaki tutarlılığı konularında yeni bir tartışma başlattı.

Özel'den Dikkat Çeken Brunson Göndermesi

Özgür Özel, paylaşımında şu ifadelere yer verdi: "ABD'de Filistin davasına destek veren bir yazı yazdığı için 25 Mart’ta gözaltına alınan Türk vatandaşı, doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün kefaletle serbest bırakılma talebi de reddedildi. Tayyip Erdoğan, söz konusu 19 Mart darbesi için icazet aldığı 'ortağı' Trump olunca sesini çıkarmıyor, çıkaramıyor." Bu sözlerle Özel, Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile olan ilişkisine dikkat çekerek, Türkiye'nin dış politikadaki etkinliğinin sorgulanmasına neden oldu.

Özel, ayrıca şunları ekledi: "Dün Trump’ın bir telefonuyla Rahip Brunson’u serbest bırakanlar bugün Rümeysa’nın özgürlüğünü talep edemiyor. Bu suskunluk, teslimiyettir." Bu ifadeler, Türkiye'nin dış politikada bağımsız hareket edemediği ve geçmişte yaşanan benzer olaylarda gösterdiği tavizlerin devam ettiği eleştirisini içeriyor.

Filistin Davası ve İktidarın Tutumu

Özgür Özel, iktidarın Filistin davasına yaklaşımını da eleştirerek, "Artık, Gazze’de Trump’ın tehcir planına susup, Netanyahu ile kayıkçı kavgası edip popülizm satanların sahteliği yüzlerinden akmaktadır" dedi. Bu sözlerle, iktidarın Filistin konusunda samimi olmadığı ve sadece popülist söylemlerle durumu idare ettiği görüşünü savundu. Ayrıca, İstanbul İl Başkanlığı'nın Filistin'e destek yürüyüşünün engellenmesini de eleştirerek, iktidarın Filistin davasını savunmada samimiyetsiz olduğunu vurguladı.

Özel'in açıklamaları şu şekilde devam etti:

• "Filistin davası sıcak salonlarda hamaset yaparak savunulmaz, eylemle savunulur."
• "Rümeysa, zulme karşı kaleminin gücüyle direnmiştir. İstanbul örgütümüz yürüyüş yaparak ses yükseltmiştir."
• "Biz, Rümeysa kızımızı da savunacağız, Filistinlilerin Gazze’den tehcir planına da sonuna kadar karşı duracağız."

Bu ifadeler, CHP'nin Filistin davasına olan desteğini ve bu konuda aktif bir rol üstleneceğini gösteriyor. Ayrıca, Rümeysa Öztürk'e verilen destek, insan hakları ve ifade özgürlüğü konularında da hassasiyet gösterildiğinin bir işareti olarak değerlendirilebilir.

Türkiye-ABD İlişkileri ve Dış Politika

Özgür Özel'in bu açıklamaları, Türkiye'nin dış politikadaki duruşu ve özellikle ABD ile olan ilişkileri konusunda önemli soruları gündeme getiriyor. Geçmişte yaşanan Rahip Brunson krizi ve sonrasında Türkiye'nin aldığı tavizler, dış politikada bağımsız hareket etme yeteneği konusunda endişelere yol açmıştı. Şimdi ise Rümeysa Öztürk olayı üzerinden yapılan göndermeler, bu endişelerin yeniden alevlenmesine neden oluyor.

Türkiye'nin dış politikada daha tutarlı ve ilkeli bir duruş sergilemesi gerektiği vurgulanırken, insan hakları ve ifade özgürlüğü gibi temel değerlerin korunması gerektiği de belirtiliyor. Aksi takdirde, Türkiye'nin uluslararası arenadaki itibarı zarar görebilir ve dış politikada etkin bir rol oynaması zorlaşabilir.

Sonuç olarak, Özgür Özel'in Erdoğan'a yönelik Rahip Brunson göndermesi, Türkiye'nin dış politikadaki kırılganlıklarını ve ABD ile olan ilişkilerindeki dengesizlikleri bir kez daha gözler önüne serdi. Bu durum, Türkiye'nin dış politikada daha bağımsız ve ilkeli bir duruş sergilemesi gerektiği yönündeki beklentileri artırırken, iktidarın bu konuda nasıl bir adım atacağı merak konusu olmaya devam ediyor.