ABD'de Filistin'e destek verdiği için gözaltına alınan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk, mahkemede yaşadığı travmayı dile getirdi. Gözaltı sürecinde kaçırılma ve ölüm korkusu yaşadığını belirten Öztürk'ün açıklamaları büyük yankı uyandırdı.
Gözaltı Anında Yaşanan Dehşet
25 Mart'ta Massachusetts'teki evinin yakınında, iftara giderken sivil kıyafetli kişilerce gözaltına alınan Rümeysa Öztürk, o anları şöyle anlattı: "Yüzleri maskeli 6 kişi tarafından durduruldum. Kaçırıldığımı ve öldürüleceğimi düşündüm. Yanımda bir kadın polis memuru olmasını istedim ama yoktu. Hepsi sivil kıyafetliydi. Beni öldüreceklerinden emindim."
Öztürk, kendisini gözaltına alanların polis olduğuna inanmadığını, çünkü polisin kimseyi bu şekilde yakalamadığını ve götürmediğini ifade etti. New Hampshire'da bir polis karakoluna götürüldüğünde, ilk kez ABD kolluk kuvvetleri tarafından gözaltına alındığını anladığını belirtti.
Avukat Görüşmesi Engellendi, Kötü Koşullarda Tutuldu
Mahkemeye sunduğu dilekçede, avukatıyla görüşme talebinin reddedildiğini belirten Öztürk, Vermont'a ulaştıklarında avukatıyla görüşebileceği sözünün tutulmadığını söyledi. Vermont'ta yatağı olmayan sert bir bankta uyuduğunu ve gece boyunca hücreye gelerek sığınma başvurusunda bulunmak isteyip istemediği, bir terör örgütü üyesi olup olmadığı gibi sorular sorulduğunu aktardı.
Louisiana'daki bir tesise götürülen Öztürk, burada 4 kez astım krizi geçirdiğini, ancak yeterli tıbbi destek alamadığını ifade etti. Ayrıca, tesisteki insanların davranışlarının kaba olduğunu ve kendini güvende hissetmediğini belirtti.
- Seccade ve Kur'an verilmedi.
- Müslüman din görevlisiyle görüştürülmedi.
- Hava durumuna uygun giysi talebi karşılanmadı.
Serbest Bırakılma Çağrısı
Son 5 yıldır üzerinde çalıştığı doktorasını tamamlamak istediğini belirten Rümeysa Öztürk, kefaletle serbest bırakılma talebinde bulundu. Dilekçesinde, "Somerville'deki evime ve yaşadığım topluluğun arasına geri dönebilmek için her gün serbest bırakılmam için dua ediyorum." ifadelerine yer verdi.
Rümeysa Öztürk'ün yaşadığı bu olay, ABD'de Filistin'e destek verenlere yönelik baskıların bir örneği olarak görülüyor. Öztürk'ün serbest bırakılması ve eğitimine devam edebilmesi için kamuoyu desteği büyük önem taşıyor.
