
Şamil Tayyar'dan AKP'ye Şok Uyarı: Mülke El Koyma Yanlış!
AKP'li eski milletvekili Şamil Tayyar, yeni torba yasada savcılara hakim kararı olmadan mal varlıklarına el koyma yetkisi verilmesine sert tepki gösterdi. Tayyar, bu düzenlemenin Anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkına ağır bir müdahale olduğunu belirterek, bu vahim hatadan dönülmesini istedi.
Mülkiyet Hakkına Ağır Müdahale mi?
Yeni torba yasayla "kara para aklama" ve "terörizmin finansmanı" suçlarına ilişkin CMK'nın 128'inci maddesinde değişiklik yapılması planlanıyor. Bu düzenlemeyle savcılara, hakim kararı ve ilgili kuruluş raporları olmadan kişilerin mal varlıklarına el koyma yetkisi tanınacak olması, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde büyük tartışmalara yol açtı. Şamil Tayyar, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, bu düzenlemenin mülkiyet hakkına ağır bir müdahale olduğunu vurguladı. Tayyar, şu ifadelere yer verdi:
Meclis gündemindeki torba kanunda mülkiyet hakkıyla ilgili çok vahim bir düzenleme konusu var. Tüm katalog suçlarda hakim kararı ve MASAK, BDDK gibi ilgili kurumlardan rapor almadan savcılara, kişilerin mal varlıklarına doğrudan el koyma yetkisi veriliyor. Mevcut durum bile sorunluyken, Anayasal güvence altındaki mülkiyet hakkına getirilen hukuki kısıtlamaların bu denli kolaylaştırılması, sistemin can damarına ağır bir müdahaledir.
Tayyar, bu düzenlemenin keyfiyete yol açabileceği uyarısında bulunarak, kara para ve terörün finansmanıyla mücadele adı altında mahkeme ve MASAK gibi kurumların devre dışı bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Ayrıca, bu yetkinin kötü niyetle uygulanma ihtimaline karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
MASAK ve BDDK Devre Dışı mı Bırakılıyor?
Şamil Tayyar'ın eleştirileri, düzenlemenin MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ve BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) gibi kurumların rolünü zayıflatabileceği yönünde yoğunlaşıyor. Mevcut sistemde, mal varlığına el koyma kararları alınırken bu kurumların raporları ve mahkeme kararları büyük önem taşıyor. Yeni düzenlemeyle savcılara bu yetkinin doğrudan verilmesi, sürecin şeffaflığı ve denetlenebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Hukuk uzmanları, mülkiyet hakkının Anayasa ile güvence altına alındığını ve bu hakkın keyfi uygulamalarla ihlal edilmemesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele gibi önemli hedeflere ulaşılırken, temel hak ve özgürlüklerin korunmasının da büyük önem taşıdığını vurguluyorlar.
Mülkiyet Hakkının Önemi
Mülkiyet hakkı, modern hukuk sistemlerinin temel taşlarından biridir. Bu hak, bireylerin sahip oldukları mal varlıklarını özgürce kullanabilmelerini, yönetebilmelerini ve devredebilmelerini güvence altına alır. Mülkiyet hakkının korunması, ekonomik istikrarın sağlanması ve bireysel özgürlüklerin güvence altına alınması açısından büyük önem taşır.
- Mülkiyet hakkı, bireylerin ekonomik olarak güvende hissetmelerini sağlar.
- Girişimciliği teşvik eder ve ekonomik büyümeye katkıda bulunur.
- Hukuk devletinin temel unsurlarından biridir.
- Bireylerin devlete karşı korunmasını sağlar.
Şamil Tayyar'ın bu konudaki uyarıları, AKP içinde de yankı bulmuş durumda. Düzenlemenin Meclis'te görüşülmesi sırasında, mülkiyet hakkının korunması ve keyfi uygulamaların önlenmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması bekleniyor. Aksi takdirde, bu düzenleme hukuk devleti ilkesine aykırı bir uygulama olarak tarihe geçebilir.
Sonuç olarak, Şamil Tayyar'ın AKP'ye yaptığı "mülke el koyma" uyarısı, Türkiye'de hukuk devleti ilkesinin ve mülkiyet hakkının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür düzenlemelerin, tüm boyutlarıyla tartışılması ve Anayasal ilkelere uygunluğunun sağlanması büyük önem taşıyor.













