
Şok Karar! 3 Polisi Şehit Eden PKK'lıya Beraat!
Türkiye'yi sarsan bir karar! Yargıtay'ın bozma kararının ardından, 2015 yılında Diyarbakır Silvan'da 3 polisi şehit eden PKK'lı terörist Yakup Akkan, mahkeme tarafından beraat ettirildi. Bu karar, şehit ailelerini ve kamuoyunu derinden üzdü.
Bombalı Saldırı ve Ağırlaştırılmış Müebbet
Yakup Akkan, 15 Aralık 2015 tarihinde Diyarbakır Silvan'da, çukur hendek operasyonundan dönen zırhlı araca uzaktan kumandalı bombalı saldırı düzenlemişti. Bu hain saldırıda Özel Harekat Şube Müdürü Ahmet Kabukçu ile polis memurları Mustafa Nohut ve Nuri Yazanel şehit olmuştu. Ayrıca, terörist Akkan'ın Silvan'da askeri araca yönelik benzer bir saldırısında 21 asker yaralanmıştı. Yargılanan Akkan, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 4 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Yargıtay'dan Bozma Kararı ve Şok Savunma
Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını esastan bozdu. Yeniden hakim karşısına çıkan terörist Akkan'ın savunması ise şoke etti. Akkan, Süleyman Şah Türbesi'nin taşınmasında TSK'ya yardım ettiğini iddia ederek, "Emniyet Müdürü ile 2 polisin öldüğü bombayı hazırladım, ancak ben yerleştirmedim. Parmak izlerim de bombada pil bloğu üzerindedir. Sayın Cumhurbaşkanı ve Bahçeli’nin başlattığı süreç barış yolunda yapılmıştır. Oluşan barış ikliminden duyduğum memnuniyeti belirtmek istiyorum" şeklinde konuştu. Savunmasını beraat talebiyle tamamladı.
Mahkemeden Beraat Kararı
Mahkeme, terörist Akkan'a daha önce verilen 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 353 yıl hapis cezasını kaldırdı. Emniyet Müdürü ile 2 polisi şehit etmek ve 21 askeri yaralamak suçlarından ayrı ayrı beraat kararı verildi. Sadece terör örgütü üyeliğinden 15 yıl hapis cezası verildi. 9 yıldır tutuklu olan teröristin cezasının onanması halinde tahliye olacağı bildirildi.
Teröristin Çok Yönlü Kimliği
Savunmasında ilginç detaylar veren Akkan, "Irak’ın Sincar bölgesine YBŞ’li (Şengal Direniş Birlikleri) olarak gittim. Peşmergenin desteğiyle IŞİD’le çatışmalara katıldım. Sonra Kobani’ye geçip bu kez YPG’li oldum. IŞİD’in geri püskürtülmesinden sonra da TSK’nın bölgeye operasyonları oldu. Çok yorulmuştum, evime dönmeye karar verdim. PKK’lılar beni çağırdı. İstifa sürecimin henüz kabul edilmediğini söylediler. Bomba eğitimi aldığım için kendilerine yardım etmemi istediler" dedi.
Bu karar, Türkiye'de hukuk sistemine olan güveni bir kez daha sorgulatırken, şehit ailelerinin acısını katladı. 7 çocuk babasız kaldı ve bu acı hiçbir zaman dinmeyecek. Şehit Emniyet Müdürü Ahmet Kabukçu, Ankara Kocatepe Camii'nde son yolculuğuna uğurlanmış, törene Devlet Bahçeli de katılmıştı. Şehit Kabukçu'nun, Mesude, Şevval ve Zeynep adında üç çocuğu vardı. Polis memuru Nohut'un kızları Emine ve Fatma, Yazanel'in çocukları Yusuf ile Dilek yetim kaldı.
Mahkemenin bu kararı, kamuoyunda büyük bir infiale yol açtı. Terörle mücadelede gelinen nokta ve yargı kararlarının tutarlılığı konusunda ciddi soru işaretleri oluştu. Şehit aileleri ve vatandaşlar, adaletin tecelli etmesini ve terör suçlularının hak ettikleri cezayı almasını bekliyor.