
Trump Nobel'i mi Alacak? Netanyahu'dan Şok Adaylık!
ABD Başkanı Donald Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Beyaz Saray'da gerçekleşen özel bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Görüşmede, Gazze'deki ateşkes süreci ve Orta Doğu'da kalıcı barışın sağlanması hedefleri ele alındı. Netanyahu'nun Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermesi ise gündeme bomba gibi düştü.
Trump'tan Orta Doğu Barış Vizyonu
Trump, görüşmede Orta Doğu'daki barış vizyonunu anlatarak Netanyahu'ya "Nobel Barış Ödülü'ne adaylık mektubu" için teşekkür etti. Netanyahu ise, "Bu süreçte İsrail'in egemenliğini tehlikeye atmayacak ama Filistinlilere özgürlük tanıyacak çözümler üzerinde ilerliyoruz" dedi. Trump, iki tarafın da kalıcı barışa yakın olduğunu belirtti.
Görüşmenin odak noktasında, İsrail ile Hamas arasında sağlanan geçici ateşkesin kalıcı barışa dönüşüp dönüşemeyeceği yer aldı. Başkan Trump, son çatışmalarda Gazze'den İsrail'e atılan 14 füzenin tamamının İsrail hava savunma sistemlerince havada imha edildiğini belirterek, "Bu bir dönüm noktasıydı. O andan itibaren gerilim hızla düştü. Biz de Katar’daki üsten askerleri çıkardık. İsrail'e 'füzeler saat 1’de geliyor' denildi, yanıtımız netti: 'Gelsinler'" dedi.
Trump, "İki hafta öncesine göre sahada çok farklı bir tablo var. Görüşmeler devam ediyor. Filistin tarafı da ateşkesi sürdürme konusunda istekli görünüyor. Bu bizim açımızdan umut verici" ifadelerini kullandı.
Gazze'ye Özgürlük Çağrısı
Başkan Trump, Gazze'deki yaşam koşullarına da değinerek, "Bu bir hapishane olmamalı. İnsanlara özgür seçim hakkı verilmeli. Kalmak isterlerse kalmalı, gitmek isterlerse gitmeliler. Biz bu konuda bölgedeki müttefik ülkelerle birlikte Filistinlilere daha iyi bir gelecek kurmak için çalışıyoruz" dedi. Trump ayrıca, Gazze'nin yeniden imarı için bazı Körfez ülkelerinin ABD ile temas halinde olduğunu ve bölgeye ekonomik teşvik paketleri üzerinde görüşmeler yürütüldüğünü açıkladı.
Netanyahu ise 7 Ekim saldırılarını hatırlatarak, Hamas’ı sert bir dille eleştirdi. "Gazze’de bir devletleri vardı. Ancak bunu halkları için kullanmadılar. Okul, hastane değil, terör tünelleri ve sığınaklar inşa ettiler" dedi. Netanyahu, bu travmanın İsrail halkı üzerinde derin etkiler bıraktığını belirterek, "Bu yüzden insanlar Gazze’ye yeni bir devlet verilmesine karşı çıkıyor. Bu, İsrail’i yok etmek için bir platform haline gelir. Barış, ancak bizi yok etmek istemeyenlerle mümkün" ifadelerini kullandı.
İran'la Görüşme İhtimali
Trump, İsrail’in çevresindeki Arap ülkelerle görüşmelerin ilerlediğini kaydederek, "Bu, iki hafta öncesine göre çok farklı bir tablo. İran’la da görüşme talebi aldık. Üç büyük nükleer tesisleri hedef alındı, Atom Enerjisi Komisyonu hepsinin yok edildiğini bildirdi" dedi. "Amerika’nın desteğiyle İran’ın İsrail’i yok etmeye yönelik 20 bin füzelik kapasitesi ortadan kaldırıldı" diyen Netanyahu, bu ortak başarının kalıcı barış için temel oluşturduğunu belirtti.
İran’ın masaya dönmeye hazır olduğunu belirten Trump, "Bu görüşmelerin amacı nükleer faaliyetlerin, balistik füze üretiminin ve teröre desteğin tamamen ortadan kaldırılması. Eğer her şey yazıya dökülürse bu çok daha anlamlı olur" dedi.
Suriye'deki yeni rejimle ilgili de açıklamalarda bulunan Trump, "Yeni liderle görüştüm, etkilendim. Ona bir şans vermek istiyoruz. Bu nedenle Suriye’ye uygulanan yaptırımları kaldırdık" dedi. Trump, bu kararın bölgede istikrar ve güvenliği sağlayacak yeni bir sürecin parçası olduğunu söyledi.
Trump, Rusya-Ukrayna savaşına da değinerek, "Bu savaş asla başlamamalıydı. Başkan Putin’den memnun değilim. Geçtiğimiz hafta 7 bin insan öldü. Çoğu asker ama bunlar canlar. Eğer bunu durdurabilirsem, bu insanlık için en büyük görev olur" ifadelerini kullandı.
Trump-Netanyahu görüşmesi, Orta Doğu'da barış umutlarını yeniden alevlendirirken, Netanyahu'nun Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermesi sürpriz bir gelişme olarak değerlendirildi. Görüşmede ele alınan konular ve varılan mutabakatlar, bölgedeki siyasi dengeleri derinden etkileyebilecek potansiyele sahip. Özellikle Gazze'deki ateşkesin kalıcı barışa dönüşmesi ve İran'la olası görüşmeler, Orta Doğu'nun geleceği açısından kritik adımlar olabilir.