Yunanistan'dan Türkiye'ye AB Fonu VETOSU! Ege'de Neler Oluyor?
Aktüel

Yunanistan'dan Türkiye'ye AB Fonu VETOSU! Ege'de Neler Oluyor?


30 May 20255 dk okuma6 görüntülenmeSon güncelleme: 02 June 2025

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) savunma fonlarına katılımına yönelik vetosu gündeme bomba gibi düştü. Miçotakis, Türkiye'nin 1995'ten beri geçerli olan "casus belli" kararından vazgeçmesi gerektiğini savundu. Bu durum, Ankara'nın fonlara erişimini Ege'deki hassas dengelerle karşı karşıya getiriyor.

Vetonun Ardındaki Nedenler

Yunanistan'ın vetosunun temelinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) 1995 yılında aldığı bir karar yatıyor. Bu karara göre, Yunanistan'ın karasularını 6 milin üzerine çıkarması halinde bu durum savaş sebebi sayılacak. Miçotakis, Türkiye'nin AB savunma fonlarına katılabilmesi için öncelikle bu tehdidi ortadan kaldırması gerektiğini belirtiyor. Bu durum, Türkiye ile Yunanistan arasındaki uzun süredir devam eden gerginliği bir kez daha su yüzüne çıkarıyor.

AB tüzüğünün 16'ncı maddesi, "güvenlik çıkarlarını tehdit eden ülkenin" dışlanmasına izin veriyor. Yunanistan, bu maddeye dayanarak Türkiye'nin katılımını engellemeye çalışıyor. Ancak, bazı AB ülkeleri Türkiye'nin savunma sanayiindeki potansiyelini göz önünde bulundurarak bu vetoya karşı çıkıyor.

Türkiye'nin Savunma Sanayi Gücü

Türkiye, savunma sanayi alanında son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirdi. Özellikle Bayraktar TB2 gibi sistemler, NATO standartlarında üretiliyor ve birçok AB ülkesi tarafından da kullanılıyor. Bu durum, Türkiye'nin AB savunma fonlarına katılımının Avrupa'nın savunma kapasitesini artırabileceği düşüncesini destekliyor. Almanya, İtalya ve İspanya gibi ülkeler, Türkiye'nin katılımına sıcak bakarken, Yunanistan'ın itirazları süreci çıkmaza sokabilir.

  • Türkiye'nin savunma sanayii son yıllarda büyük gelişme kaydetti.
  • Bayraktar TB2 gibi sistemler NATO standartlarında üretiliyor.
  • Birçok AB ülkesi Türk savunma ürünlerini kullanıyor.

Ege'de Taviz Verilecek mi?

Ankara, Avrupa'nın savunma mimarisinde daha etkin bir rol oynamak istiyor. Ancak, bu istek Ege'deki kırmızı çizgilerle çakışıyor. Türkiye, karasuları ve adaların silahsızlandırılması konularında geri adım atmazken; Yunanistan bu konulardaki "sessizlik" karşılığında fona erişime yeşil ışık yakabileceğini ima ediyor. Bu durumda, Türkiye'nin AB savunma fonlarına katılmak için Ege'deki bazı haklarından vazgeçip geçmeyeceği merak konusu.

Türkiye, son yıllarda dış politikada birçok "ilkesel" duruşunu ekonomik gerekçelerle esnetti. Örneğin, Mısır'daki askeri darbeye sert tepki gösterilmişken, daha sonra ilişkiler normalleştirildi. Benzer şekilde, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaşanan gerginlikler de milyarlarca dolarlık yatırım anlaşmalarıyla son buldu. Bu durum, Türkiye'nin pragmatik bir dış politika izlediği ve ekonomik çıkarlarını ön planda tuttuğu şeklinde yorumlanabilir.

Sonuç olarak, Yunanistan'ın vetosu Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde yeni bir döneme işaret ediyor. Türkiye'nin bu vetoyu aşmak için hangi adımları atacağı ve Ege'deki kırmızı çizgilerinden ne kadar taviz vereceği önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Ancak, bu durumun Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki gerginliği daha da artırabileceği unutulmamalıdır.