Muratpaşa ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Duygu Çelikten, faturayı ödemek için geçen yıl 6 Eylül'de evden ayrıldı. Şehir merkezine gelen Çelikten, sevgilisi Veli Ünder'in arabasına bindi. Ancak Çelikten ve Ünder'den bir haber alınmadı. Daha sonra Veli Ünder olduğu öğrenilen kişi 7 Eylül'de 112'yi arayarak "Kardeşim hemen yetiş. Varsak'tan geçiyordum. Bir adam karısını orada sıkıştırdı. Karısı düştü. Yukarı gel, ormanda. Varsak'ın üstünde "dedi.
Antalya Emniyet Müdürlüğü ekipleri, iz köpekleri ve insansız hava araçlarıyla ormanlık alanda geniş çaplı arama yaptı. Duygu Çelikten'in kısmen taşlarla örtülü gömülü cesedi 19 Eylül günü saat 11.00 sıralarında bulundu. Sırtından ve göğsünden bıçaklandığı ve kafasına sert bir cisimle vurulduğu tespit edilen cesedin, geçmiş zamanda çürümüş ve baş vücuttan ayrılmıştı. Çelikten'in annesi ve erkek kardeşi de cesedi üzerinde bulunan kıyafet, küpe ve kolyelerden teşhis etti. Polis, kadının en son birlikte görüldüğü Veli Ünder'i yakalamak için operasyon başlattı. Katil zanlısı Veli Ünder, 29 Eylül akşamı Muğla'nın Fethiye ilçesinde ormanlık alanda bir kulübede saklanırken yakalandı. Gözaltına alınan Ünder, cinayeti ilk sorgusunda işlediğini itiraf etti. Bir gün sonra adliyeye sevk edilen Veli Ünder tutuklandı. Soruşturmayı genişleten polis, Veli Ünder'in Duygu Çelikten'in cansız bedenini arkadaşı Mahsun Demiralp ile Serhat ve Doğukan Özcan kardeşlere 50 bin liraya gömdüğünü belirledi. Polis Mahsun Demiralp ile Serhat ve Doğukan Özcan kardeşleri yakalayıp gözaltına aldı. Ev aramalarında bazı uyuşturucular ve hassas terazilerle ele geçirilen Özcan kardeşler ve Demiralp de tutuklandı.
Antalya 4.Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada Veli Ünder ömür boyu 'kasten adam öldürmekten' yargılanırken, diğer sanıklar Mahsun Demiralp, Serhat ve Doğukan Özcan'a 'gerçeği yok etmek, gizlemek veya değiştirmek' suçundan 5 yıl hapis cezası istendi. gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek için '. Davanın ikinci duruşması dün görüldü. Güvenlik gerekçesiyle Afyonkarahisar Cezaevi'nde bulunan ve SEGBİS bağlantısı yapılamadığı için ilk duruşmaya katılamayan sanık Veli Ünder, SEGBİS bağlantısı ile ikinci duruşmaya katıldı. Duruşmada sanıklar Mahsun Demiralp, Serhat ve Doğukan Özcan kardeşler ile merhum Duygu Çelikten'in ailesi ve parti avukatları hazır bulundu. Sanık Veli Ünder, savunmasında yaşananlardan dolayı üzüldüğünü belirterek, “Duygu ile 2 yıldır görüşüyoruz. Ailesi de bu ilişkiyi biliyordu. Olay günü eşimi ve çocuklarımı kayınvalidemin evine Fethiye'ye götürecektim. Duygu da bizimle gelmek istedi. Onun için de bir değişiklik olacağını söyledi. Fethiye'ye beraber gittik. Ertesi gün Duygu ile gezintiye çıktık. Eşim ve çocuklarım Fethiye'de kaldı. Bir süre seyahat ettikten sonra Antalya'ya dönmek üzere yola çıktık. Aramızda sorun yoktu. Antalya'ya yaklaştığımızda Duygu bana 'Arabanız ne kadar?' Dedi. diye sordu. 440 bin TL dedim. Sonra bana 'Neden bu kadar pahalı bir arabaya biniyorsun? Bana nereden ev alırsın? Neden bir ev almıyorsun? Dikkatimi dağıtıyorsun 'dedi. Arabayı satıp ona bir ev alacağımı söyledim. Duygu çok çabuk huylu bir kişilikti. Ayrıca sakinleştirici haplar kullanıyordu. O gün de sinirlendi. Onu sakinleştirmek için elimden geleni yaptım. Sinir krizi geçirmesin diye onu susturdum. Sonra çantasından ikinci bir telefon çıkardı ve biriyle mesajlaşmaya başladı. Mesaj attığı kişinin bir erkek olduğunu öğrendim. Bunu neden yaptığını sorduğumda bana 'Bana müdahale edemezsin. Sen kimsin? Sen erkek bile değilsin. Sen p… Bunu herkese anlatacağım. Kimsenin yüzüne bakamayacaksın 'dedi ve ardından cinsel anlamda gururumu kıracak sözler söyledi. Bana boynuz taktığını söyledi. Bu sözleri kızdığı için söylediğini düşündüm ve yine dipten aldım. Duygu Çelikten'in sabit araçtan inip hızla uzaklaşmaya başladığını aktaran Veli Ünder, savunmasına şöyle devam etti:“Beni yolda bıraktığını ve onu takip etmemem gerektiğini söyledi. Ayrılırken aniden durdu ve merhum eşine ait olduğunu bildiğim silahı çantasından çıkardı. Bana doğrultdu. Sol elimle silahı sağ eline indirdim. Sol eliyle bana vurdu. . Şok olmuştum. Yardım etmek istedim. Etrafta kimse yoktu. Merhum çok kan kaybetti ve öldü. Onunla bir saat kaldım. Ona sarıldım. Onu son kez öptüm. Saçını düzelttim ve oradan ayrıldım. Sonra arkadaşım Mahsun Demiralp'a gittim. Sonraki gün. Mahsun bana, "Cesedi gömmenizi dilerim. Mezarı olur. Şimdi kurtlar, kuşlar cesedi yer." Dedi. Merhumun mezarına da dedim. Mahsun'un tanıdığı ve ilk kez gördüğüm Serhat ve Doğukan Özcan kardeşler ile Mahsun'un arabasıyla olay yerine gittik. Orada Duygu'ya mezar yapacaklardı. Onları orada bıraktım ve aracı Mahsun'a geri verdim. Sonra ne olduğunu bilmiyorum. Deneyimlerim nedeniyle intihar etmeyi düşündüm. Uçurumun kenarına gittim. Kendimi atacaktım ama çocuklarım aklıma gelince pes ettim. "
Adli Tıp raporunda sanık Veli Ünder," Adli Tıp raporunda ölümün kurşunla değil bıçakla meydana geldiği belirtildi "" Olay yerinde bıçak yoktu. Cevabı vermek istiyorum Duygu Çelikten'in annesi Leyla Çelikten ise uyuşturucu kuryesi olmayı reddettiği için kızının öldürüldüğünü iddia ederek, “Kızımı bulaşıkları yıkayarak büyüttüm. Sanık kızımı öldürdü. Kızımı ormanda parçaladı. Hatta babasının hatırası olan yüzünü parmağına bile aldılar. Kafamdaki bu siyah yazı, adalet yerini bulana kadar çıkmayacak. Sanık 2,5 ve 14 yaşında iki çocuğu bıraktı. Artık anne ve baba ağlamıyor. Anıl Çelikten (27) ise sanığın kız kardeşini ölümle tehdit ettiğini ileri sürdü ve tüm sanıkların en ağır cezayı almasını talep etti. Gökpınar, sanığın 112'yi ararken bataryanın bittiğini söylediğini ancak 112'den sonra başka yer aradığının tespit edildiğini sözlerine ekledi.