CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İzmir'de yaşanan ve Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Başarır, yaşanan durumu "utanç verici" olarak nitelendirerek, yargının iktidarın algı operasyonunun aracı haline geldiğini savundu.

İzmir'de Neler Oluyor? Gözaltılar Neden?

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan "yolsuzluk" ve "usulsüzlük" iddiaları soruşturması kapsamında 157 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Operasyon, eski Belediye Başkanı Tunç Soyer, bazı eski bürokratlar ve CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu gibi önemli isimleri hedef aldı.

Gelişmeler üzerine Halk TV yayınına bağlanan Ali Mahir Başarır, soruşturmayı ağır bir dille eleştirdi. Başarır, iktidarın uzun süredir algı operasyonları yürüttüğünü ve İzmir'deki operasyonun da bunun bir parçası olduğunu iddia etti. Başarır'ın açıklamaları şu şekildeydi:

"Uzun süredir güne aydın olarak uyanamıyoruz. İktidarın yapmış olduğu algı operasyonlarından biri İzmir'de başladı. Örgütlerimize, il başkanlarımıza şimdi sıra geldi. Utanç verici soruşturmalar..."

Başarır'dan Sert Eleştiriler: Yargı mı, İktidar mı?

Ali Mahir Başarır, soruşturmanın zamanlamasına ve şekline dikkat çekerek, yargının bağımsızlığı konusunda ciddi şüpheler taşıdığını vurguladı. Özellikle, benzer suçlamalarla ilgili olarak AKP'li belediye başkanları ve bürokratlar hakkında herhangi bir işlem yapılmamasına tepki gösterdi. Başarır, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü bakın Ekrem beyin tutuklandığı günden bugüne 100 gün geçti. Belediye başkanlarımıza, meclis üyelerimize, bürokratlarımıza bir operasyon var? Bu operasyonlarda net müfettiş raporları olmasına rağmen sabah 6'da mevcut ya da daha önce görev yapan AKP'li bir bürokrat ya da belediye başkanına bu kapı çalınmıyor? Biz sunduk rapor var. Suç duyurularında bulunduk, soruşturmalar bile açılmadı. Takipsizlik kararı verildi. Ha yargı iktidarın algı aracı haline gelmiş."

Başarır ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın operasyonla ilgili önceden bilgi sahibi olmasının ve kamuoyunu yönlendirmesinin yargının bağımsızlığına gölge düşürdüğünü belirtti. Bu durumun, Türkiye'nin geldiği noktayı gözler önüne serdiğini savundu.

Siyasi Gerilim Tırmanıyor

İzmir'deki gözaltı operasyonu, Türkiye'de siyasi gerilimi tırmandırdı. CHP, operasyonu "siyasi bir kumpas" olarak değerlendirirken, iktidar kanadı ise yolsuzluk iddialarının üzerine gidildiğini savunuyor. Yaşanan gelişmeler, yargı bağımsızlığı ve siyasi etik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

Türkiye'de yargı sistemine duyulan güvenin azaldığı bir dönemde, bu tür operasyonlar kamuoyunda daha da büyük yankı uyandırıyor. Soruşturmanın şeffaf bir şekilde yürütülmesi ve adil bir yargılama yapılması, kamuoyunun beklentisi haline geldi. Aksi takdirde, yargı bağımsızlığına olan inanç daha da zedelenebilir.

Bu gelişmelerin ardından gözler, soruşturmanın ilerleyen aşamalarına ve yargı sürecine çevrildi. Kamuoyu, davanın adil bir şekilde sonuçlanmasını ve gerçeklerin ortaya çıkarılmasını bekliyor.