İstanbul'da yaşanan 6.2 büyüklüğündeki deprem, ünlü oyuncu Özcan Deniz ve eşi Samar Dadgar'ı harekete geçirdi. Ailevi sorunlarıyla gündeme gelen Özcan Deniz, deprem korkusuyla eşiyle birlikte villalarının bahçesine çadır kurarak geceyi burada geçirdi. Bu beklenmedik önlem, sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Deprem Korkusu Ünlü Çifti Harekete Geçirdi
İstanbul'da meydana gelen deprem, vatandaşlar arasında büyük bir paniğe neden oldu. Birçok kişi evlerini terk ederek güvenli alanlara sığındı. Deprem sonrası artçı sarsıntılar devam ederken, "Büyük Marmara Depremi" endişesi yeniden gündeme geldi. Bu durum, ünlü isimleri de tedbir almaya yöneltti.
Özcan Deniz ve eşi Samar Dadgar, deprem sonrası evlerinin bahçesine çadır kurarak geceyi burada geçirdi. Samar Dadgar, bu anları sosyal medya hesabından takipçileriyle paylaşarak, "Bahçede çadırda uyumak" notunu düştü. Bu paylaşım, kısa sürede binlerce beğeni ve yorum aldı.
Bilim İnsanları Ne Diyor?
Deprem sonrası bilim insanlarının yaptığı açıklamalar ise kamuoyunda farklı yorumlara neden oldu. Bazı uzmanlar, Marmara bölgesindeki deprem riskinin azaldığını savunurken, diğerleri ise daha büyük bir depremin (7.2 büyüklüğünde) her an yaşanabileceği uyarısında bulundu. Bu farklı görüşler, vatandaşların tedirginliğini artırmaya devam ediyor.
- Risk Azaldı Diyenler: Fay hatlarındaki hareketliliğin azalmasıyla deprem riskinin de düştüğünü belirtiyorlar.
- Büyük Deprem Uyarısı Yapanlar: Marmara bölgesinde büyük bir deprem beklentisinin devam ettiğini ve her an hazırlıklı olunması gerektiğini vurguluyorlar.
Deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bu günlerde, uzmanların uyarılarını dikkate almak ve gerekli önlemleri almak büyük önem taşıyor. Özcan Deniz ve eşinin aldığı bu önlem, diğer vatandaşlara da örnek teşkil edebilir.
Özcan Deniz ve Samar Dadgar'ın deprem korkusuyla bahçelerinde çadır kurması, hem bireysel bir önlem hem de toplumsal bir farkındalık yaratma çabası olarak değerlendirilebilir. Deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenirken, bu tür örnekler bize hazırlıklı olmanın ve sevdiklerimizi korumanın önemini bir kez daha hatırlatıyor. Unutmayalım ki, "önlem almak, pişman olmaktan iyidir."
