Günümüzün yapay zeka sistemleri genellikle cihazlara gömülü olsa da, gelecek planlamaları robotlara entegre yapay zeka sistemlerine dayanıyor. Yapay zekanın daha iyi bir sosyal etkileşim için fiziksel bir vücuda sahip olması amaçlanıyor.
Otonom araçlardan otomatik çeviri sistemlerine, konuşma ve metin analizinden görüntü işlemeye kadar uygulama alanlarını düşündüğümüzde yapay zekanın büyük bir ilerleme kaydettiğini söyleyebiliriz. Çoğu durumda, AI belirli görevleri yerine getirmede bizden daha iyi performans gösterebilir. Bu tür uygulamalarda yeni bir ticari sektörün doğuşuna da şahit oluyoruz. Bazı teorik çalışmalar pratikte 'hesaplanamayan' bazı durumlar olduğunu göstermektedir. Yapay zeka çalışmalarının önemli isimlerinden Alan Turing de bazı hesaplamalarının hiç bitmeyebileceğini (yüzyıllar sürebilir) kanıtladı. Örneğin, bir satranç oyunundaki sonraki birkaç hamle kolayca hesaplanabilir. Ancak 80 hamle ile oyunun sonuna kadar tüm hamleleri hesaplayabilmek çok pratik bir süreç değildir. Saniyede 100 bin trilyondan fazla işlem gerçekleştiren bir süper bilgisayarla bile bu işlemler yıllar alabilecek düzeydedir. Bununla birlikte, satranç gibi karmaşık oyunlarda, olasılık tahminleri için büyük sinir ağları ve makine öğrenme teknikleri kullanılır. Şimdilik bazı uygulamalarla karşı karşıya kalmamıza rağmen, insan-makine etkileşimi ve yapay zeka sistemlerinin insanlarla dostane bir şekilde iletişim kurması ve sosyal alışverişlere girmesi bekleniyor. Yapay zeka öğrenme sürecinde iki etkili yöntem vardır. Bunları düşünce teorisi ve fiziksel öğrenme adı altında toplayabiliriz. Düşünce teorisinde, yapay zeka aslında bir kişinin geçmiş konuşmasını hatırlar ve uygun bir sosyal etkileşim kurar. Böylece kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanır. Bu öğrenme sürecinde yapay zeka, kişinin geçmiş konuşmalarına ihtiyaç duyar ve ne kadar çok veriye sahip olursa o kadar verimli etkileşime girer.
Ancak benlik duygusunu somut verilere dayandırmak, yapay zekanın fiziksel bir bedene ihtiyacı olduğu anlamına da geliyor. Konuşma sistemleri sadece gömülü değil, somutlaştırılmış, fiziksel öğrenme süreci de yapay zekanın öğrenme sürecini ve ondan yararlanma sürecini daha etkili hale getiriyor. Günümüzün robotik araştırmalarında odak noktası, robotların bebekler gibi nasıl öğrenmesi gerektiğidir. Vücudu olmayan yapay zeka temel bir sınırlamaya sahipken, robot gövdeli yapay zeka kalıcı sosyal etkileşimler oluşturabilir.
Burak KESAYAK
twitter.com/BurakKesayak