Ciner Grubu'na Operasyon! 12 Yönetici Gözaltında, Soruşturma Derinleşiyor
Aktüel

Ciner Grubu'na Operasyon! 12 Yönetici Gözaltında, Soruşturma Derinleşiyor


29 September 20255 dk okuma2 görüntülenmeSon güncelleme: 29 September 2025

İstanbul merkezli Can Holding'e yönelik yürütülen soruşturma, Ciner Grubu'na sıçradı. Şirket bünyesinde yönetici pozisyonunda bulunan 12 kişi, düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Operasyonun detayları ve soruşturmanın olası etkileri merak konusu.

Soruşturmanın Arka Planı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Can Holding yetkilileri hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "yönetme" ve "kurulan örgüte üye olma", "suçtan elde edilen mal varlığı değerlerini aklama" ve "nitelikli dolandırıcılık" gibi ciddi iddiaları kapsıyor. Soruşturma kapsamında Ciner Grubu'na bağlı şirketlerde yönetici pozisyonunda bulunan kişilerin de dahil olması, olayın vahametini artırıyor.

Soruşturmanın temelinde, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Can Holding bünyesindeki şirketler üzerinden işlenen suçlara dair yürüttüğü incelemeler yer alıyor. İddialara göre, holding bünyesinde "nitelikli dolandırıcılık", "vergi kaçakçılığı", "kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına sokulması" ve "suçtan elde edilen gelirlerin aklanması" gibi eylemler gerçekleştirildi.

Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve mali denetim birimlerinin incelemeleri sonucunda başlatılan soruşturma, holdingin karmaşık yapısı ve çok sayıda şirketi bünyesinde barındırması nedeniyle derinlemesine yürütülüyor.

İddiaların Odağında Neler Var?

Soruşturma dosyasında yer alan iddialar oldukça çarpıcı:

  • Can Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirketler üzerinden kaynağı belirsiz yüklü miktarda para girişlerinin yapıldığı,
  • Bu paraların çeşitli şirketler arasında aktarılarak izlerinin gizlenmeye çalışıldığı,
  • Faturasız işlemler ve sahte belge düzenlemeleriyle vergi yükümlülüğünün azaltıldığı,
  • Holding yapısı altında kurulan çıkar amaçlı suç örgütünün Kemal Can ve Mehmet Şakir Can liderliğinde hareket ettiği,
  • Aynı faaliyet alanlarında çok sayıda şirket kurularak denetim ve takip mekanizmalarının zorlaştırıldığı,
  • Yönetim kurullarında değişiklikler yapılarak sorumluluğun örgüt üyeleri arasında dağıtıldığı ve bu yolla hukuki yaptırımlardan kaçınılmak istendiği öne sürülüyor.

Ayrıca, ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımı yapıldığı, sermaye artırımlarının kaynağı olarak ortaklara borçlar hesabının gösterildiği, bu borçların gerçeği yansıtmadığı ve ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların 7256 sayılı "Varlık Barışı Kanunu" kapsamında şirkete yeniden yatırıldığı iddia ediliyor. Bu işlemlerin, kanunun amacına aykırı şekilde suçtan sağlanan gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması niteliğinde olduğu belirtiliyor.

Soruşturmanın Muhtemel Sonuçları

Ciner Grubu'na yönelik bu operasyon, medya sektöründe büyük yankı uyandırdı. Soruşturmanın derinleşmesiyle birlikte yeni gözaltıların yaşanabileceği ve soruşturmanın seyrinin değişebileceği öngörülüyor. Olayın, Ciner Grubu'nun medya kuruluşları üzerindeki etkileri ve grubun geleceği de merak konusu.

Soruşturmanın sonucunda, iddiaların kanıtlanması halinde, Ciner Grubu ve Can Holding yöneticileri hakkında ciddi cezai yaptırımlar uygulanabileceği gibi, şirketlerin mal varlıklarına da el konulabileceği belirtiliyor. Bu durum, Türkiye medya sektöründe önemli değişikliklere yol açabilir.

Öte yandan, soruşturmanın adil ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve hukukun üstünlüğünün sağlanması büyük önem taşıyor.